Adalet ve Adil Olunacağını Bilmek

"Adalet mülkün temelidir" 

Bu ifade, adaletin olmadığı bir yerde düzenin, güvenliğin ve sürekliliğin sağlanamayacağını dile getirir.

Kurumlarda işten ayrılmaların en büyük nedeni adil veya değerli hissetmemek olur genelde. Bazen şirket uygulamaları, bazen de yöneticiler terazide olmaz. Adalet, terazinin denge noktasıdır; her şeyin hakkı, o dengeye bağlıdır. Kurum kültürün çok önemli öğelerinden biridir.

Adalet eşit değildir eşitlik. 

“Dünyanın adaleti yok ki sana adil olunsun” demişti bir yöneticim vakti zamanında. Yine de “adil hissetmek”, “adil olunacağını bilmek”, “ona başka buna başka davranmamak” gibi beklentilerimiz çok insanca bir beklentidir. 

Hiç unutmam, hastalık sebepli vefat eden bir çalışanımız ve geride kalan ailesi için bir imkan sağlamıştık. Hemen o hafta, bu hakkı tüm çalışanlar için bir uygulama esasına dönüştürmüştük. Bir daha yaşanırsa yine uygulayabilelim, sadece o gün orada olanlarda kalmasın, insanlarda “zor zamanda ailemin de yanında” duygusunu herkes hissetsin, bilsin diye. İnsanların kurumsallıktan beklediği en önemli şeylerden biri de bu: adalet ve güven.

Kariyerimde hassas bir konumu temsil eden biri olarak, ekipçe her zaman adil ve güvenilir olmaya özen gösterdik. Kime göre neye göre kısmı işin zor tarafı da olsa, herkes için adil hissettiren uygulamalara öncelik verdik.

Çünkü ancak herkes için adil ve dengeli bir düzen olduğunda, güven, adalet ve bağlılık oluşturmak mümkün. 

Bir topluluğun gücü;

Güçlülerin zayıfları ezmesiyle değil, 

İsteyene verip istemeyene sessiz kalmakla değil,

Çirkeflik yapanın önüne çıkmamakla hiç değil, 

her durumda adaletli olmakla ölçülür.

#Adalet, ailede, kurumlarda, tüm ilişkilerde ve devletlerde aynı şekilde işler. Tesis edilemediğinde yaratacağı kayıplar büyük olur. 

Yaşatmak ise bizim gayretimizle…